Mrs.Juliet

12 Temmuz 2013 Cuma

Ramazan'da izlenecek filmler (:

Leap year / Aşka Yolculuk

Gergin ve aksi Boston'lu Anna (Adams) bir kadın artık her yıl 29 Şubat'ta bir adam evlenme teklifi edecek diye bekler. Erkek arkadaşı ise bir Kongre'ye katılmaktadır. İrlanda geleneklerine göre kadınlar erkeklere evlenme teklifi edebilirler 29 şubat tarihinde. Bu yüzden ilk uçakla erkek arkadaşının yanına gidebilmek için yola çıkar. Çünkü o da irlanda da Dublin'dedir.

Ne yazık ki kötü hava uçağı Galler'e aktarmak için iniş yapar ve bir tekne ile İrlanda ulaşmaya çalıştığında hava engeli tekrar karşısına çıkar. Yakınlarda bir otele yerleşir. Oranın sahibi hancı Declan (Matthew Goode) ile tatlı atışmaları onu Dublin 'e götürmek için engel değildir.

Bence bu sevimli ve komik sahneler, modern bir romantik komedi tadında. Aşk hikayesinin tatlı ama kabarık türüdür. Anna'yı aptal romantik kavramlar çekici kılan biridir. Declan ise onun şehir hakkında çok fikri yoktur eleştirel yaklaşır ve eğlenceli alay edici konuşmaları tartışmaya her defasında itsede Anna'yı sahiplendiği koruduğu ilk andan beri belli. İyi seyirler ..(:

Love happens / Aşk Olur

Eşini kaybetmiş Burke, acısından kurtulmanın yollarını ararken bir kişisel gelişim uzmanı haline gelir. Ülkeyi dolaşarak gerçekleştirdiği seminerler sırasında Eloise ile tanışır ve ondan etkilenir. Burke, Eloise ile olan ilişkisi sırasında karısını kaybetmenin acısı ile tam olarak yüzleşmediğini fark edecektir.

İyi Günde Kötü Günde/ Wedding marriage

Ava, evlilik danışmanı bir genç kadındır. Anne ve babasının boşanma kararı almaları onu şok edecek ve sarsacaktır. Kendisi henüz yeni evlidir ve bu da yetmezmiş gibi anne babasının evliliklerinin otuzuncu yılı şerefine bir davet verme planlarındadır. Bu nasıl bir zamanlama ve kötü tesadüftür? Gerçi hiçbir şey Ava'yı yıldırmaz ve yolundan döndürmez. Sonuçta bir evlilik danışmanıdır o.

Profesyonelliğini kullanıp, ne yapıp edecek, bu evliliği kurtaracaktır Ava, kafasına koyar. Genç kadının inanılmaz çabaları, başarıya ulaşmasını mı sağlayacaktır yoksa hem kariyerini hem de kendi evliliğini tehlikeye mi atacaktır?

İyi Bir Kız / The good girl

Hayata boş gözlerle bakan otuzlarında bir kadın, kendine benzettiği ve anlayacağını düşündüğü bir delikanlıyla tanışır. Neyin değil nasılın, fiillerin değil içsel unsurların önemli olduğu bir atmosferde süreç gelişir.

Justine hayatın sunduğu kalıp içerisinde bir beklentisi olmadan yaşamaya devam etmek ile bilinmezliğin hüküm sürdüğü bir yola girmek arasındaki seçimin eşiğine gelecektir. Good girl ya da good man olabilmek için hayatın sunduğu kalıbı seçmek mi gerekmektedir ya da bizi işaret edecek zamirin başına getirilmesi muhtemel bir takım olumsuz sıfatları kabullenmeyi göze alarak bilinmezliğe giden yol mu tercih edilecektir.

Böylesine depresif karakterlerin yeraldığı bir film insanı “dipteyim sondayım depresyondayım” moduna sokabilecekken, Bubba isimli karakterin bakış açısıyla kişinin olumlu yönlerini su yüzüne çıkararak kendini daha iyi hissetmesine de olanak tanıyabilir.

Filmdeki en olumsuz nokta ise senaristin filmde yeralmasıdır ki, senaryonun derinlikli niteliğine ters düşen Corny karakteri gözümün önüne her gelişinde, beni o noktadan uzaklaştırıp su yüzüne çıkarıyor.

HİSTERİ

Dakikalar geçtikçe güzel filmmiş ya diyeceğiniz, yer yer ses efektleri yüzünden koltuğa gömüleceğiniz, sonlara doğru bitsede çıksam şurdan artık diyeceğiniz ve en sonunda da gülmekten yarılacağınız bi film.

Filmin konusu açıkçası aileleri çocuklarından korkutmak için yapılmış gibi. Her biri öksürerek başlayan daha sonra kronikbir rahatsızlığa dönen bir rahatsızlık geçiriyor önce. Ana tema ise siz onları dünyaya getirdiniz ama onlar sizi bu dünyadan götürecek şeklinde yani çocuklar ailelerini öldürmeye başlıyor tek tek.

ÖBÜR DÜNYADAN / THE AWEKENİNG

İzlerken önce filmin başrol oyuncusunu "Deniz Yıldızı" dizisindeki "Gizem Altunay" karekterine benzetmekle başladım.

Aslında bu film 2011 yapımı olup ülkemizde de geç gösterime giren nüthiş bir gerilim-dram filmidir. 1920'lerde yatılı bir okulda görünen hayalet için okula gelen florence karakterinin yaşadıklarının anlatıldığı bir film, tartışmalı finaliyle de izleyenleri düşündürüyor aynı zamanda.

İlk başlarda biraz karışık gibi gelsede ya da anlamsız gibi dursada olayların akışı finale doğru boşlukları dolduran cinsten gelişmelerle rayına oturan ve aynı süreçte, neredeyse elle tutulabilecek yoğunluğa ulaşan müthiş bir dramın ortaya çıkmasıyla da, filmin adeta büyümeye başladığını hissetmek ilginç..