TAVSİYE FİLMLER

Çoğumuz görmüş ya da en azından filmi "duymuş My Sassy Girl tüm Kore genelinde ve hatta Hollywood film yapımcıları tarafından olağanüstü bir başarı elde etti, ". Film ilk olarak 2001 yılında Korede vizyona girdi, bu sahneleri gerçekçi tutarak ve birebir olarak izleyicilere yansıtmaya çalışarak  komik aynı zamanda insanların eğlenmesini sağlayacaktır.

Ana karakter,öncelikle bir metro treninde sarhoş bir kızın olduğu yakında kendisinde bulunmasıyla tanışma gerçekleşir.Bu,karşılaşma oldukça yaygındır,klişele de gelse işe yaradığını düşünüyorum.

                             

Konu: "edebi başarısının zirvesinde bir yazar bir başka adamın yazdıklarını çaldığı için ödemek zorunda olduğu vicdani bir bedel."

Kelimeleri açıklamak için çok karmaşık bir film.Yüzeyde,onun çalışmalarını yayınladığı için bunun sebepleriyle mücadele ediyor.Rory Jansen (Bradley Cooper) adlı bir yazar hakkında. Paris'te bir antika mağazasında, Jansen sadece eski bir el çantası ile karşılaşır! Satın alır eve gelip içine baktığında eski el yazması içinde saklandığını keşfeder. Rory, hikayeyi okur sayfalarda kelimeler ile hipnotize edilir ve hiç bir şey değiştirmeden, kendi başına yayınlıyor.Yaşlı bir adam (Jeremy Irons) hikayeyi görür, reklamlarıyla televizyonda tanıtımlarıyla akrşılaştıktan sonra aslında, onun olduğunu onu söyllemiyorum tabiki, ona yaklaşır.

                                                                         

Yazar Jenniffer Hills (Butler) bir sonraki kitabına başlamak için ormanda büyüleyici bir yerde şehrin gürültü dejenere havasından uzaklaşır. Ama küçük bir kasaba olan bu yerde Jenniffer'ı  korkutmak için evine 5 genç girer. Ancak, fazlasıyla aşağılama ve sindirmeyle korkunç eylemler gerçekleşir. Kontrolsüz,fiziksel istismar ve işkence ile saldırı son bulur. Bütün her şey bundan sonra başlayacaktır aslında.

Beni şok eden çok az film vardır.Ben izledim ve takdir ettim. Ben  film tarafından "şok" olma fikrine kapıldım tam anlamıyla.Çünkü güzel işlenildiğini düşünüyorum.filmde korkuya dayanılıyor, ama değil aslında bir sanat iyi yapılmış bir film. Evet, bu sanat denilen modern ve hakkında soyut bir fikre düşündürmeye yönlendiriyor. İçinde Yaşadığım Deri de tamamen duyulara hitap eden sahneler var.